8 Aralık 2015 Salı

Allah'ın Yüce Makamından Korkarlar

Allah'ı Kuran'da tanıtıldığı gibi tanıyan ve samimi olarak O'nun sıfatları hakkında düşünen bir mümin en başta Allah'ın bizzat Kendisi'nden, üstün ve şerefli makamından içi ürpererek korkmaya başlar. Allah'ın heybet ve azametinden, sonsuz kudret ve üstünlüğünden ötürü, O'nun zatına karşı son derece saygı ve hayranlık dolu bir korku besler. Bu korku, Allah'ın üstün ve yüce makamının bilincinde olan müminin kalbinde doğal olarak oluşan bir korkudur. Bu korkunun derecesi kişinin imanının ve tefekkürünün derinliği derecesinde artar. Bu saygı dolu korku Kuran'da "haşyet" olarak da tanımlanır.
Allah sonsuz güç sahibidir, sonsuz bir ilme ve sonsuz bir akla sahiptir, dilediğini dilediği gibi yapar; Kendisi yaptığından sorulmaz, fakat O, insanları yaptıklarından sorguya çekecektir. Rabbimiz alemlerden müstağnidir, hiç kimseye ihtiyacı yoktur, fakat tüm varlıklar O'na muhtaçtır. Herkesi ve herşeyi yoktan var eden ve her an varlıkta tutan Allah'tır; herşeyin ve herkesin sahibi O'dur, dilerse herkesi yok edip yerine başkalarını yaratabilir. Hiçbir şeyi unutmaz; Allah bir şeyi diledi mi ona "ol" der ve olur, O'na hiçbir şey güç gelmez. Tüm bu sonsuz üstünlüklerin sahibi olan Allah'a karşı değil isyankar bir tavır almak, O'nu unutarak bir an geçirmek bile şuurlu bir insanın cesaret edebileceği bir şey değildir.
Allah'ı Kuran'da tanıtıldığı gibi tanıyan ve O'nun kudretini gereği gibi takdir eden bir insan Allah'tan saygıyla sakınır ve O'nun azametinden korkuya kapılır. Mümin Allah'ın büyüklüğünü, azametini, kudretini bildiği gibi "İntikam alan", "Kahreden", "Azap veren", "Zillete düşüren" sıfatlarını da bilir. Allah'ın rızasına ters düşen bir tavır ya da konuşmanın karşılıksız kalmayacağını bilir. Allah'ın her an herşeyden haberdar olduğunu, her yeri sarıp kuşattığını, kendisine şah damarından yakın olduğunu bilerek hareket eder.
İşte Allah müminin bu güzel tavrına karşılık onu dünyada ve ahirette ebediyen rahmeti, rızası ve cennetiyle ödüllendirir:
Rabbin makamından korkan kimse için ise iki cennet vardır. (Rahman Suresi, 46)
Elbette ki Allah'ı hakkıyla takdir edebilmek için Kuran ayetlerini çok iyi bilmek gerektiği gibi, O'nun dış dünyadaki ayetlerini -delillerini- de iyi bilip tanımak şarttır. En küçük bir atomdan ya da bir canlı hücresinden dev yıldızlara hatta galaksilere kadar Allah'ın sayısız yaratılış delilleri hakkında detaylı bilgi sahibi olmak insanın Allah korkusunu artırır. Çünkü bunları bilmek kişinin, Allah'ın yarattığı şeylerde tecelli eden sonsuz aklına, gücüne, ilmine çok daha yakından şahit olmasını,  Allah'ın kudretini, diğer insanlara göre, çok daha fazla takdir edebilmesini sağlar. Bu da O'na karşı duyduğu korku ve haşyetin kat kat artmasına vesile olur. İşte Allah bu sırrı bir ayetinde şöyle açıklar:
... Kulları içinde ise Allah'tan ancak alim olanlar 'içleri titreyerek-korkar'. Şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, bağışlayandır. (Fatır Suresi, 28)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder