8 Aralık 2015 Salı

Kıskanç ve Saldırgandır

Allah korkusundan uzak insanlar içlerindeki kibri öyle büyütüp beslemişlerdir ki, iyi olan her şeye kendilerince yalnız kendilerinin layık olduğunu düşünür, bu yüzden de başkalarının sahip oldukları üstünlükleri kıskanırlar. Bu konuyla ilgili Allah, Kuran'da ibret olarak Hz. Adem (as)'ın iki oğlu arasındaki olayı anlatmıştır:
Onlara Adem'in iki oğlunun gerçek olan haberini oku: Onlar (Allah'a) yaklaştıracak birer kurban sunmuşlardı. Onlardan birininki kabul edilmiş, diğerininki kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen) Demişti ki: "Seni mutlaka öldüreceğim." (Öbürü de:) "Allah, ancak korkup-sakınanlardan kabul eder."

"Eğer beni öldürmek için elini bana uzatacak olursan, ben seni öldürmek için elimi sana uzatacak değilim. Çünkü ben, alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım." "Şüphesiz kendi günahını ve benim günahımı yüklenmeni ve böylelikle ateşin halkından olmanı isterim. Zulmedenlerin cezası budur." Sonunda nefsi ona kardeşini öldürmeyi (tahrik edip zevkli göstererek) kolaylaştırdı; böylece onu öldürdü, bu yüzden hüsrana uğrayanlardan oldu. (Maide Suresi, 27-30)

Allah korkusu olan bir insan nefsinin kötülüklerinden sakınır. Bunun dışında hiçbir korku insanda, kendi olumsuz özelliklerini köklü bir şekilde düzeltme isteği ve gayreti doğurmaz. Bu nedenle yukarıdaki ayetlerde de açıklandığı üzere Allah'tan korkmayan kardeşlerden biri nefsinin sınır tanımaz kötülüklerine kendini teslim etmiştir. Kardeşine karşı olan rekabet duygusundan ve kendi kurbanının kabul edilmemesinden kaynaklanan kıskançlık ve öfkesi yüzünden, bir anda öz kardeşini öldürmeye kalkışabilecek bir duruma girmiştir. Bu örnek, nefsine uymanın ve Allah'tan korkmamanın insana neler yaptırabileceğini, ne kadar korkunç bir hale sokabileceğini gösteren önemli bir ibrettir.
Allah'tan korkmayan insan, nefsine dokunan bir olayda, sırf kendi nefsinin istekleri için karşısındakilere maddi ve manevi zarar vermekten asla çekinmez. Kıskançlık aynı zamanda şeytanın karakterinin de temel özelliğidir. Şeytan da Allah'ın huzurundan kovulduğunda, Hz. Adem (as)'a karşı olan kin ve kıskançlığı tümüyle ortaya çıkmış ve var gücüyle onun soyundan gelecek insanları cehenneme sürükleyeceğine dair yemin etmiştir. Ne var ki bu yemini yine ancak kendi yandaşları ve dostları için geçerlidir. Yüce Allah'tan korkup sakınan samimi müminler üzerinde ise hiçbir etkisi yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder